Nostaljinin tadına susadım.
İlham sabahın ışıklarıyla içimde filizlendi.
Olumlama yaptığım sabahlardan biriydi,
Belki de bir ilkti
Kederin ve üzüntünün ardında
duran ince bir perde vardı.
Müziğin ritmik büyüsü araladı o perdeyi.
Nefesim notalara karıştı,
ve anladım: onlar yönetiyordu bizi.
Kimi zaman lanet, kimi zaman ışık…
Bir seçim değildi bu;
biz yalnızca teslimiyetin çırpınışlarıydık.
Savrulmuş dengemin yerine
bir başka denge getirmek için değil,
onu büsbütün bozmak için de olsa
gücü notalara bıraktım.
Bir şaman davulunun derin çarpışı gibi,
Nehrin akıntısına kapılmak gibi,
Bütün iradem şimdi melodilerde.
Direnmeyeceğim.
Karanlığın da, ışığın da
aynı ezgiden doğduğunu biliyorum.
Tüm yetkimi notalara bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder