3 Kasım 2020 Salı

Beden ve Sen

Beden yeniden uyarılmaya başladığında; hisler yeniden uyandığında, ellerdeki karıncalanmalarla gelen ve tüm bedene yayılmış ışıklar gibi hücum eden; kadifemsi dokunuşlar... Yeniden mi yayılıyor, arşa mı çıkıyor ruhtaki rengarenk auralar ile beraber? Dudakların ardındaki dilin ıslaklığıyla, aralıktan süzülemeyen sözlerin derinliği, dışarı çıkmak için saydam duvarları kırmaya mı çabalıyor? Kasvetli coşkusuyla yok olup, tekrar mı doğuyor? Doğmayı ne denli istiyor? Aydınlığa her yükselişi, karanlığın dozunu dengeleyebiliyor mu? Doğru orantılı mı dengeliyor yoksa daha mı ağır? Soruların cevapları, küçük detaylarıyla her itildiğinde ve görülmeyi reddedişinde, nirvana kendini göstermek için can atmıyor mu? Hissediyor musun? Bedenin varoluşu hissetmeyi kabullendiğinde, evrensel varoluşla beraber, tüm enerjiler coşku ile kaosun bütünlüğünde seninle buluşuyor ve aydınlıksa; damarlarında ışıklarla parçalarına bölünüyor. Yeniden canlanıyorsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KESİK

Yalnızca sözsüz müziklere sığındığım evreyi bıraktım. Bugün rastgele gelen şarkıları selamlıyorum.  Hayatıma uyarlıyor, mesajlar çıkarıyorum...