Sessizliğe gömüldüm.
Üstümdeki topraktan nefes alamıyorum.
Tepkilerim yetersizliğini çığırıyor.
Özlemin ağır yükü omuzlarımdan bastırırken;
Mantığım, yılların öğrenilmiş haksızlıklarının duvarlarını dikiyor.
Bedenim olduğu yerde sayıyor.
Hissetmeksizin…
Tahammülsüzlüğün sınırlarında ayrışıyorum.
Göz kenarlarından öpmeyi dilediğim bir anın
masum köşesine kıvrılıyorum.
Dirilmek güç geliyor.
Bağlarım çözülmüşte,
Felç ruhumdan bedenime, ensemde atıyor hissiyatı.
Tanış anına hafızamı yönlendiriyorum.
Hafızamı yaşatabildiğim tek yer orasıyken.
Zamanın akışını farklı hissetmek istediğim noktada;
Çıplak göğüsüne başımı dayıyorum.
Yanağım ve dudaklarım sıcaklığı ötesinden hissediyor.
Evimi çok hızlı bulmuşken,
Çok hızlı kaybedişimi gözler önüne seriyorum dünyaya.
Sıcak temasın, soğumaya başlayan donuk kütlesinde sertleşiyor kalp atışlarım.
Zorlukla değişiyor açılarım.
Huzurla küçülttüğüm çiçek dolu bahçelerim,
Genişleyerek evriliyor bilinmezliğin uçsuzluğuna doğru.