12 Eylül 2022 Pazartesi

Sorgusal

 Bazen diyorum ki;

 

Çıplaklığımı kalemime bırakmayı denesem, kelimelere soyunarak, daha somut bir keyfin tadının keşfini sürsem. Bedenen aç olmasam da, ruhumun açlığını notalarla doyursam. Sosyallikle değil evrensel bir bütünlükle yayılsam. Kodlara bölünerek, atomun parçacıkları gibi var olsam her yerde. İçine sığamadığım dünyanın kapıları aralansa ütopyalara...

 

Mesela diyorum ki;

Soruyorum da ? 

Ben, benim ötemde bizlere;

Sizce de herkes biraz kaçış yolu aramıyor mu? Rüyalarımız, seçtiğimiz filmler, oyunlar, gerçekliği çarpıtarak soyutlaştırmıyor mu?  Soyutlaştırarak, somut hissettiğimiz duygularımız, hücum eden gerçekliği, pekala gizlememizi sağlamıyor mu? Kendimize yakınlaşmaktan korkarak, kendi yolculuklarımızın oluşumlarını ertelemiyor muyuz? Her ne kadar hepimiz "bir şey" olmak istesek de; kolay yoldan başarmaya çalışıp, henüz "bizi" kendimizi tanımadan, itinayla oradan oraya savrulmuyor muyuz? Sonucunda hayatı, kendimizi geçiştirip bu yolu nereye götürüyoruz? 


KESİK

Yalnızca sözsüz müziklere sığındığım evreyi bıraktım. Bugün rastgele gelen şarkıları selamlıyorum.  Hayatıma uyarlıyor, mesajlar çıkarıyorum...