28 Haziran 2021 Pazartesi

İ M T İ N A

Bazen aklıma bıçaklar saplanıyor da geçmişte yaşıyormuşum gibi, bazense her şey çok geride kalmışta yeni bir hayat başlamış. Düşünürken buluyorum kendimi, çoğunlukla hepimiz adına; tekerrürlerden ibaret olan, istediğini alabilmek arzusu... Alışılmışlığın getirileri ve heyecanı yeniden dipte hissediş... Hisler ya, hep ana tema bu olmuştur. İmtina etmeye çalıştığında bile orada bulursun kendini. Tutkuyu yeniden keşfettiğin bir an yakalarsın ve bunu beslemek umuduyla kendini sularına kaptırmak istersin. Bu defa alevler yokmuş da, akıp giden suyun duruluğu ve önü açık bir yol olduğunu düşünürsün... Bu yolculuğun her anından haz alacağını bilirsin, belki de umarsın. Bazen tüm sonlar acılı veya ayrılıkla bitecekmiş gibi bir algıya tutuluruz. Hiç bir şey sonsuza; ilk büyüsüyle süremez, biliriz. Klişeleşmiş bu cümlelerin ardına; sonlar acıyla gelse de, keşke dilediğimizce tatlısıyla harmanlayabilsek deriz. Şekillendirmek isteriz ancak şekillerde kaybolabiliriz de ve kaybolduğumuzu hissettiğimizde, belki de andan sapmamız gerektiğini düşleriz ve bu böyle sürer gider, yaşamın anlamlarında var olup yok olmaya devam ederiz. En gerçek olansa, hissettiğimiz benliğimizdir. Acının en sığ noktalarında da, şehvetin en zirve oluşunda da hissettiğimiz kadar gerçek ve bizizdir...


KESİK

Yalnızca sözsüz müziklere sığındığım evreyi bıraktım. Bugün rastgele gelen şarkıları selamlıyorum.  Hayatıma uyarlıyor, mesajlar çıkarıyorum...